İnsan kendisini eleştirebilen bir canlı... Çoğu zaman doğaya karşı, doğadaki canlılara karşı hatalarını görmüş, geriye dönerek af dilemiş, utanmış, hesaplaşmış, bir daha asla diyebilmiştir. İşte hata olarak görmesi gereken ancak henüz bunu hissetmekten bile uzak olduğu bir konu da hayvanat bahçeleridir.
Şunu hemen belirtmem gerekir ki kendi adıma yazıyı hayvanat bahçeleri temelinde hazırlasam da hayvanat bahçeleri tanımı içerisine yunus parkları, sirkler, hayvan dövüşleri gibi insanları eğlendirmek temelinde hayvanların kullanıldığı tüm yapı ve etkinlikleri alıyorum. Bu yazıda hayvanların hayvanat bahçelerindeki durumlarını, kendilerine yapılan eziyetleri, yaşam koşullarını dile getirmeyeceğim. Bu görev size ait. Gidin hayvanları izleyin, onların doğadaki yerini düşünün ve gözlerine bakın. Kafesin etrafındaki insanların onlar ile ilgili sohbetlerine kulak verin. Bir daha gitmek isteyeceğinizi zannetmiyorum. Bu yazıda temel eleştiri insanların ne hakla bu hapishaneleri yaptıkları ve yapmaya devam ettikleri...
Öncelikle hayvanat bahçelerinin fayda noktasında kime odaklandığı, neyi amaçladığını merak ederek biraz araştırma yaptım. Tatminkar Türkçe bir bilgiye ulaşamadığım için hayvanat bahçelerinin web sayfaları içerisinde yer alan misyon ve vizyon başlıkları altında yer alan bilgileri özetleyerek ve tahminler üzerinden giderek olanı sizinle paylaşacağım.
utanç |
1) İnsanları doğa ile ilgili olarak bilgilendirmek, doğaya ve yaban hayata sevgilerini arttırmak,
2) Ziyaretçilerin bu alanlarda eğlenmesini sağlamak,
3) Nesli tehlike altında olan türleri korumak.
4) Bulunduğu coğrafyadaki yaralanmış canlıları iyileştirmek ve tekrar doğaya kazandırmak.
çığlık |
Eminim ki kimi insanlar mevcut eleştiriye şöyle yaklaşacaklardır. Bazı hayvanat bahçeleri hayvanlar için çok konforlu, doğal hayatlarına en yakın şekilde tasarlanmış olarak çalışmaktadır. Kanuni düzenlemenin ("İşletme sahipleri ve belediyeler hayvanat bahçelerini, doğal yaşama ortamına en uygun şekilde tanzim etmekle ve ettirmekle yükümlüdürler." 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu Madde 22) ön gördüğüne en uygun şekilde işletilmekte olan hayvanat bahçeleri bulunmaktadır. Olabilir. Ama neden? Kafesin büyüklüğü mü? Kafeste olmaları mı önemli? Ne hakla? Hangi amaçla?
ne mutlu timsaha |
Bu hedeflenen amaçların hepsi ilk bakışta makul olarak değerlendirilebilir. Ancak bence durum pek böyle değil. Hemen hayvanat bahçeleri için en yaygın temel amaç olan bilgi verici olmaları ile ilgili birkaç şey söylemek isterim ki bu kısım gerçekten çok bilgilendirici ! Hayvanat bahçeleri doğaya ilişkin bilgi verebilir mi? Aslında ben bir çok şey öğrendim. Neler mi?
Hiç bir kuşun uçmasına gerek olmadığını,
Hiç bir kuşun uçmasına gerek olmadığını,
Timsahların doğal gaz ile ısınabildiklerini,
Kafesin dışındaki özgür serçelerin bir kızıl şahini dışkıları ile beyaza boyayabileceğini,
Kafeslerine vurulduğunda hayvanların fotoğraf makinelerine bakabildiklerini,
Hayvanat bahçelerinin, ziyaretçilerin hayvan taklitlerini en iyi performanslarla sergiledikleri bir yer olduğunu,
Çocukluğumda sokaklarda burunlarına halka takılarak, sopalarla vurularak oynatılan hamamda bayılan ayıların neslinin tükenmediğini,
Hayvanat bahçelerinin, ziyaretçilerin hayvan taklitlerini en iyi performanslarla sergiledikleri bir yer olduğunu,
Çocukluğumda sokaklarda burunlarına halka takılarak, sopalarla vurularak oynatılan hamamda bayılan ayıların neslinin tükenmediğini,
Sincapların unutulmadığını, vb. bir çok bilgiyi hayvanat bahçelerinden öğrendim.
Hayvanat bahçelerinin genel amaçları içinde yer alan 3. ve 4. maddelere kimsenin itirazı olmaz sanırım. İnsanoğlunun doğal alanlara her geçen gün artan istilacı yaklaşımının sonucu, artık yaban hayatlarında koruyamadığı canlı türlerini özel alanlarda nesillerinin devamı için göstermek isteyeceği çaba elbette kabul edilebilirdir. Yine aynı şekilde, yaralanmış, hastalanmış yaban hayvanlarının tedavileri amaçlı bir yaklaşım da kesinlikle kabul edilebilir. O zaman hemen şunu sormamız gerekir, benim de kabul edeceğim bu iki amacı ülkemizde neredeyse hiç bir üniversitenin gerçekleştirebilmesi için yeterli imkanı yok iken bu amaçları hangi hayvanat bahçeleri gerçekleştirebilmektedir? Yabani bir kuş yaralandığında kapı kapı gezerek ona bakacak bir yetkin kurumun arandığı ülkemizde buna cevap hiçbiridir sanırım. Peki o zaman suçsuzların hapis edildiği bu hapishaneleri yaratmak uğruna yapılanların anlamı nedir? Tür koruma ve rehabilitasyon amaçları içerisinde bunları da yapmak isterseniz bilemem ancak mevcut hayvanat bahçelerinin bu amaçlara bu görüntüleri ile ulaşmaları kesinlikle mümkün görünmemektedir.
Kafesteki Hayvanlar |
İnsanoğlu utanacağı şeyler yapmaya devam ediyor. Medeniyet seviyesini, doğaya sevgisini gösterecek ülkeler; sirkler, yunus parkları, hayvanat bahçeleri, hayvan dövüşleri, hayvan satışları gibi hayvanlar üzerinde kurduğu zevk etkinliklerini yasaklayan ülkeler olacaklardır.
Not: Fotoğraflar; ben ve kızım Asya'ya aittir. Biz bir daha gitmeme kararını verdik. Hayvanat bahçesinden çıktıktan sonra benden istediği şeyi de söylemeden edemeyeceğim. Şimdi de parka gidelim mi?...Fotoğraftaki arkadaşı da hem kuzeni hem de kardeşi olan Defne. Defne'nin annesi bir üniversitenin veteriner fakültesinde akademisyen ve kendisine gelen yabani hayvanların tedavisi için onlara uygun kafesler yaptırmak için çabalayıp duruyor...
Aynı hayvanat bahçesine oğlumu götürdüğümde (ki hayvanları çok sever ve evde bir çok yaban hayvan oyuncakları var) hayvanlarla ilgilenmedi. Çünkü hayvanlar 2 bazen 3 kademe demir parmaklıkların arkasında, oldukça mutsuz, bitkin ve keyifsizdiler. Oğlumun hayal dünyasında bu hayvanların daha canlı, mutlu ve sevimli olduklarını biliyorum. Oğlumda aynı Asya'nın yaptığını yaptı ve saatlerce parktaki kumda oynadı.
YanıtlaSilDemek ki neymiş; hayvan sevgisini sağlamayı amaçlayan hayvanat bahçeleri pek te bu amaca hizmet edemiyormuş. Ayrıca gerçekten bu canlıları kafese kapatmaya hakkımız yok diye düşünüyorum.
Bu arada unutmadan oğlumun bir sorusunu da paylaşayım. Dedi ki "Baba bu hayvanlar suç işlemiş ondan mı kafese koymuşlar ?"
:( ne güzel de sormuş...çocuk zihni ile bakabilsek aslında her şey çok açık....Ali Hocam bir baba olarak aynı gözlemi paylaşman, bir doğa fotoğrafçısı olarak aynı hisleri paylaşmamız beni çok mutlu etti...
SilAynı teşekkürleri aslanına da ilet lütfen. Ama bu benzetmedeki aslan bizim hayalimizdeki aslan gibi özgür ve doğaya ait...çok teşekkürler Ali Hocam....sevgilerimle...
Yazdığın her kelimeye katılıyorum sevgili Serkan. 3d filmlerin, ışık hızında internetin, onlarca belgesel kanalının olduğu bir devirde gerçeğini asla yansıtmayan suretlerin herhangi bir fonksiyonu kalmamıştır. Rehabilitasyon merkezi olarak çalışan (hayvanlar için tabi ki, sözde yunus merkezlerinden bahsetmiyorum) ve bu arada hayvanları sergileyip eğitim programları düzenleyen yerler haricinde hayvanat bahçesi misyonunu yitirmiş bir oluşumdur. Eline sağlık; keyifle okuyorum bütün yazılarını...
YanıtlaSilİlgin için çok teşekkürler Burak Hocam. Hayvanat bahçelerini görmek senin gibi dünyanın bir çok yerinde yabani hayatı izlemiş, çekim yapmış bir fotoğrafçı için daha da zordur eminim. Tekrar çok teşekkürler....sevgilerimle...
SilSerkancım hiç bu şekilde düşünmemiştim.Çok güzel anlatmışsın.Şu an farklı bir pencereden bakacağım hayvanat bahçelerine.Teşekkürler ışığın için.
YanıtlaSilBu yazıyı paylaştığım alanlardaki aldığım en güzel kritiklerden biri de bu oldu...İsminiz ile seslenemesem de:) çok çok teşekkürler...
Silsevgilerimle...
İsmimin yokluğu sanırım teknoloji özrümden kaynaklanıyor.Nazilliden Kübra..Sevgiyle kal...
YanıtlaSil:))Arkadaşım çok sevindim...sevgilerimle. Nazilliye selam...:)
SilEline sağlık Serkan'ım, anlatmak istediğini yalın akıcı bir dille duygu sömürüsüne kaçmadan anlatmışsın. Yazınla bu kadar bariz bir şeyi nasıl kanıksadığımızı fark ettim. Fotoğrafçılık yönüne ek kuvvetli bir edebi yönünde her zaman vardı. Bunu yönünü de boşlama bence, sevgiler selamlar. Mert ELMACI
YanıtlaSilİnsanın yaptığını hiç bir canlı yapamıyor. Dikkatli olunması gereken bir canlıyız biz !
SilMert kritiğine çok sevindim...Beğenmene de....
Çok teşekkürler...sevgilerimle. Görüşmek üzere...
Sanırım fotoğraf sanatçıları bizlere gördüğümüzü zannettiklerimizi gerçekte göz ardı ettiğimizi; edipler ise, bildiğimizi vehmettiklerimizin bir başka yönünü gösterirler.. Klavyenizin gücü kadrajınızın duruluğuyla yarışır.. ne güzel.. zihninize sağlık..
YanıtlaSilİsminizi bırakmamışsınız ancak sanki tahmin ediyorum:)...güzel sözleriniz mutlu etti. Çok teşekkürler...
Silsevgi ve saygılarımla...